Trump'ın İran yaptırımları: Avrupa ABD'yi takip etmeli

ABD Başkanı Donald Trump , İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik "azami baskı" doktrinini uygulamaya devam ediyor. Pazartesi günü, ABD yaptırımlarına rağmen İran'dan petrol ihracatını sağlayan ve sözde gölge filonun parçası olan petrol tüccarlarına, nakliye şirketlerine ve kişilere yaptırımlar getirdi. Bunlar, onun kısa görev süresi içinde İran'a yönelik ikinci yaptırım.

Avrupa Birliği de geçmişte İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı "kısıtlayıcı önlemler" uygulamıştı. Bunlar ülkedeki insan hakları ihlalleriyle, göstericilerin infaz edilmesiyle ilgili . Ancak bunların birçoğu Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaş ve Ortadoğu'daki silahlı gruplara verdiği destekle bağlantılı.

Dolayısıyla Batı'nın şu anda doğrudan veya dolaylı olarak dahil olduğu tüm büyük çatışmaların içinde İslam Cumhuriyeti'nin de yer aldığı gerçeği ortadadır. Ancak karşı tedbir anlamında daha fazla şey yapılabilir; ABD'nin şu anda yaptığı gibi.

İran'ın yaptırım uygulanan hammaddenin satışından elde ettiği gelir doğrudan devletin kasasına giriyor. Ülke şu anda ciddi bir ekonomik ve enflasyon krizi içinde olmasına rağmen, Lübnan'daki Hizbullah veya Yemen'deki Husiler gibi milisleri İsrail'e karşı savaşlarında cömertçe destekleyecek mali kaynaklara sahip olmaya devam etti.

Avrupa Birliği Pazartesi günü Rusya'ya karşı 16 numaralı yaptırım paketini kabul etti. Bu, Rusya'nın gölge filosuna ait olan ve yaptırımlara rağmen Rusya'nın gelirine katkıda bulunan gemileri de hedef alıyor. Yani bu prensip de biliniyor.

Rusya ve İran enerji sektöründe birlikte çalışıyor, yaptırımları aşmak için de birlikte çalışıyorlar. İki ülke ile Çin arasında gölge filolar sayesinde yaptırımlardan kaçınma ekseni ortaya çıktı. Tutarlı olmak istiyorsanız her ikisine de aynı önlemleri uygulamanız gerekir. Ve Avrupa'nın da hızla ABD'ye katılması gerekiyor.