Fairytale Allgäu: Neuschwanstein Şatosu çevresinde kraliyet deneyimleri

Neuschwanstein Şatosu, her mevsim turist çeken ve seyahat noktası olan Hohenschwangau'nun üzerinde görkemli bir şekilde yükseliyor!
Allgäu Alpleri'nin kalbinde muhtemelen dünyanın en ünlü şatosu yer alır: Neuschwanstein. Dünyaca ünlü turistik mekanı her yıl 1,5 milyondan fazla ziyaretçi ziyaret ediyor. Kral II. Ludwig tarafından 1869 yılında yaptırılan şato, sadece Bavyera tarihinin bir simgesi olmakla kalmayıp, günümüzde de Füssen çevresindeki tüm bölgenin yaşamını şekillendirmeye devam ediyor.
"Masal kralı"nın büyüsü her yerde hissediliyor: Füssen Festival Salonu'nda "Ludwig²" müzikali sahneleniyor, Bavyera Kralları Müzesi Wittelsbach'ların tarihine dair ilginç bilgiler sunuyor ve gastronomi ve otelcilik sektörü de kraliyet mirasına adanmış durumda.
Allgäu'da Kraliyet KonforuOtelin penceresinden doğrudan Neuschwanstein Şatosu'na bakan manzara - bu özel deneyimi, örneğin Allgäu Alpleri'nin eteklerinde, Allgäu'daki Schwangau'da bulunan "Das Rübezahl" adlı butik otel sunuyor. 4 yıldızlı superior otel, "King's Nest", "Ludwig's Dream Suite" veya "Sissi's Dream Suite" gibi masalsı isimler taşıyan, özenle tasarlanmış süitleri ve çift kişilik odalarıyla göz dolduruyor. Teklif, çeşitli saunalar, tuz mağarası ve tepidarium içeren geniş bir spa alanıyla tamamlanmaktadır. Tesis bünyesindeki gurme restoran Louis II, her gün bölgesel etkilere sahip yeni mutfak lezzetleri servis ediyor.
Biraz daha rustik ve samimi sevenler için. Otelin kendi dağ evi "Rohrkopfhütte"de zirve manzarası eşliğinde peynirli spaetzle, fondü veya pazar kahvaltısının tadını çıkarabilirsiniz. Bölgedeki yerel gastronomi giderek daha çok yöresel ürünlere ve geleneksel tariflere dayanıyor. Rustik hanlarda her yerde Allgäu spesiyaliteleri servis edilmektedir. "S' Wirtshaus zum Weinbauer", Bavyera manastır birası, masada fırından yeni çıkmış simitler ve bunların üstüne bir de şato manzarası sunuyor.

Bu doyurucu öğünleri mümkün olduğunca çabuk eritmek isteyenler için: Bölgede kraliyet ayak izlerini takip edebileceğiniz çok sayıda yürüyüş parkuru bulunuyor. Yeni patikalar ve bisiklet yolları da bölgenin tarihini daha da somut hale getiriyor. Bölgenin en ünlü simgesine tırmanmak başlı başına bir deneyim. Yarım saatlik bir yürüyüşün ardından veya alternatif olarak at arabasıyla Neuschwanstein Şatosu'na ulaşabilirsiniz. Özellikle Pöllatschlucht'un üzerinde baş döndürücü bir yükseklikte uzanan Marienbrücke yolu muhteşemdir. Neuschwanstein'ın en güzel fotoğraflarını muhtemelen buradan çekebilirsiniz.
Masal şatosu içeride de ilham vermeyi biliyor. Muhteşem odalarda düzenlenen rehberli turlar, Bavyera hükümdarının eksantrik hayal gücünü ortaya koyuyor: Wagner operalarından sahnelerin yer aldığı duvar resimleri, yapay sarkıt mağarası ve görkemli Şarkıcılar Salonu, onun Alman efsanelerine ve mitlerine olan tutkusunun kanıtı.
Neuschwanstein'ın yanı sıra keşfedilmeyi bekleyen bir başka önemli mimari anıt daha var: Wittelsbach ailesinin eski yazlık ikametgahı olan Hohenschwangau Şatosu. Neuschwanstein'ın karşısındaki bir tepede yer alan sarı boyalı şato, Bavyera kraliyet ailesinin yaşamına dair ilginç bilgiler sunuyor.
Yılın herhangi bir zamanında seyahat etmeye değerNeuschwanstein'da pek çok turistik yerin aksine düşük sezon yoktur. Bölge her mevsimde en güzel yüzünü gösteriyor: İlkbaharda, alpin çayırlar çiçek açtığında, yazın, Forggensee Gölü'nün sizi yüzmeye davet ettiği zaman, sonbaharda, ormanlar rengarenk olduğunda ve kışın, kar manzarayı büyüleyici bir masal dünyasına dönüştürdüğünde.
Kraliyet sarayları da yıl boyunca açıktır. Ancak spontane turlar olmadığından erken rezervasyon yaptırmanız önerilir.
SpotOnNews
brigitte