İsrail'in Katar'a saldırısının ardından bir grup Körfez ülkesi savunma mekanizmalarını harekete geçiriyor: Bu önlem ne anlama geliyor?

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri, pazartesi günü askeri komutanlığa, geçen hafta Hamas müzakerecilerini hedef alan İsrail'in Doha'ya düzenlediği saldırının oluşturduğu "tehdidi" değerlendirmek amacıyla "ortak savunma mekanizmalarını harekete geçirmek" için gerekli önlemleri alması talimatını verdi.

Liderler, Körfez İşbirliği Konseyi Ortak Savunma Konseyi'ne, Körfez ülkelerinin savunma durumunu ve Katar'a yönelik İsrail saldırganlığının tehdit kaynaklarını değerlendirmek üzere Doha'da acil bir toplantı düzenlemesini emretti ve Birleşik Askeri Komutanlıktan, Basra Körfezi ülkelerinin "ortak savunma mekanizmalarını ve caydırıcılık yeteneklerini harekete geçirmek için gerekli idari tedbirleri" almasını istedi.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), Suudi Arabistan, Kuveyt, Umman, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn'den oluşuyor . Bahreyn, beş yıl önce bugün İbrahim Anlaşmaları'nı imzalayarak Körfez bölgesinde İsrail ile diplomatik ilişki kuran tek ülkeler.

Bu on bir maddelik açıklama, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Yüksek Konseyi'nin, 22 Arap Birliği ve 57 İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) devlet başkanlarının Körfez ülkelerine yönelik İsrail saldırısına verilecek yanıtı koordine etmek amacıyla Doha'da düzenlediği olağanüstü zirveyle aynı zamana denk gelen olağanüstü oturum düzenlemesinin ardından geldi.

Konsey, Katar'a yönelik "acımasız İsrail saldırganlığının" "Körfez ülkelerinin ortak güvenliği ile bölgesel barış ve istikrara yönelik doğrudan bir tehdit" oluşturduğunu belirtti.

Bu nedenle, "bu saldırgan politikaların sürdürülmesinin, tüm bölgenin istikrarı üzerindeki ciddi etkileri nedeniyle, İsrail ile var olan anlayış ve anlaşmaların geleceği ve barışa ulaşma çabalarını baltalayacağını" değerlendirdi.

Körfez ülkeleri, yaptıkları uzun açıklamada, Katar'ın "bu saldırganlığa karşı koymak için aldığı tüm önlemlerde" Katar'la "tam dayanışma" içinde olduklarını belirterek, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin güvenliğinin "bölünemez olduğunu ve bunlardan herhangi birine yönelik herhangi bir saldırının hepsine yapılmış sayılacağını" vurguladı.

Bu nedenle Körfez ülkeleri Katar'ı "desteklemek" ve "güvenliğini, istikrarını ve egemenliğini her türlü tehdide karşı korumak için tüm kapasitelerini seferber etmeye" hazırdır .

İsrail'in "suçlu uygulamalarında ısrar etmesi ve tüm uluslararası norm ve yasaları, ayrıca Birleşmiş Milletler Şartı'nı açıkça ihlal etmesinin, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve barışı tehdit eden ciddi sonuçlara yol açabileceği" uyarısında bulundu.

"Bu ihlaller, caydırıcı uluslararası yaptırımlar uygulanmadan aşılmaması veya devam etmesine izin verilmemesi gereken tehlikeli bir emsal teşkil ediyor" dedi.

Acil Arap-İslam zirvesinde 50'den fazla Arap ve İslam ülkesi, uluslararası toplumu İsrail'e yaptırım uygulanması, diplomatik ilişkilerin gözden geçirilmesi, Yahudi devletinin BM üyeliğinden çıkarılması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından çıkarılan tutuklama emirlerinin desteklenmesi yönünde adım atmaya çağırdı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Ön Yargılama Dairesi, yakın zamanda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında, 7 Ekim 2023'ten itibaren işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçları da içeren suçlamalarla tutuklama emri çıkardı.