ABD'de yeni kızamık salgınları: Kendinizi nasıl koruyabilirsiniz?

MIAMI —

Sağlık yetkilileri, 2025'in ilk haftalarında yeni hasta kayıtlarındaki artış eğiliminin devam etmesiyle birlikte ABD'nin kızamık vakalarında endişe verici bir artışla karşı karşıya kalabileceği konusunda uyardı.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'ne (CDC) göre, 20 Şubat itibarıyla sekiz eyalette 93 vaka bildirildi: Alaska, Kaliforniya, Georgia, New Jersey, New Mexico, New York City, Rhode Island ve Teksas. Bunlardan %92'si farklı toplumlarda tespit edilen salgınlarla ilişkilidir.

Miami'de yaşayan ve United Medical Specialties klinik ağında çalışan dahiliye uzmanı Dr. Carlos Riveros, kızamığın yeniden ortaya çıkmasının son yıllarda aşılama oranlarındaki düşüşle bağlantılı olduğunu açıklıyor.

"Pandemi ile birlikte olan şey, insanların dışarı çıkmayı bırakması, temas kurmayı bırakmasıydı, bu yüzden kızamıkla temas sayıları çok azaldı. Ancak aynı zamanda birçok insanın aşı olmayı bırakmasına, birçok çocuğun çocuklukta önlenebilen bu tür hastalıklara karşı aşı olmayı bırakmasına da neden oldu," diye açıkladı uzman Voice of America'ya .

Kızamık, son derece bulaşıcı bir viral hastalıktır. Uzman, "Kızamık hastalığına maruz kalan her 10 kişiden dokuzu enfekte oluyor" dedi.

Hastalığın ilk belirtileri ateş, halsizlik, göz nezlesi ve ağızda karakteristik lekeler şeklinde ortaya çıkar, daha sonra yüzde başlayıp vücuda yayılan döküntü görülür. En ağır vakalarda zatürre, ensefalit ve hatta ölüme neden olabilir.

Hastane yatışları ve yüksek risk grupları

ABD'de bu yıl bildirilen 93 vakanın %25'i hastaneye yatırıldı ve en çok etkilenen grubu 5 yaş altı çocuklar oluşturdu (bu grupta hastaneye yatırılanların %43'ü). Ayrıca enfekte olanların yüzde 95'inin aşısı yoktu veya aşı durumları bilinmiyordu.

Dr. Riveros'a göre aşılama, virüsün yayılmasını durdurmanın anahtarı olmaya devam ediyor. "Aşı, hastalığın neredeyse yüzde 100'ünü önlüyor veya hastalık ortaya çıkarsa etkilerini en aza indiriyor" diyor. Ayrıca virüsün yayılmasını önlemek için hasta çocukların okullardan uzak tutulması gerektiğinin altını çizdi.

Nasıl bulaşır?

Virüs, enfekte bir kişinin öksürmesi, hapşırması veya konuşması sırasında yayılan solunum damlacıkları yoluyla hava yoluyla bulaşıyor. Riveros, "Bu, diğer solunum yolu virüsleri gibi solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır" dedi.

Kızamık geçiren bir kişi, karakteristik cilt döküntüsü ortaya çıkmadan dört gün öncesine ve sonrasında da dört gün boyunca virüsü yayabilir; bu da yayılma şansını önemli ölçüde artırır.

Aşıların rolü

Aşı Eğitim Merkezi müdürü ve Philadelphia Çocuk Hastanesi Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü'nde görevli doktor olan Dr. Paul A. Offit, Amerika Birleşik Devletleri'nin 2000 yılında kızamığı ortadan kaldırmayı başardığını belirtti. Ancak bazı ebeveynlerin çocuklarını aşılatma konusundaki isteksizliği, hastalığın yeniden ortaya çıkmasını kolaylaştırdı.

"Ne yazık ki kızamık geri döndü, bunun en büyük nedeni ebeveynlerin çocuklarını aşılatmamayı seçmesi. Bu seçimi yapan yeterli sayıda ebeveynin olduğu bölgeler var ve bu durum virüsün yeniden ortaya çıkmasına izin verdi," dedi Offit.

Doktor ayrıca aşı takviminin eksiksiz olmasının önemine de dikkat çekiyor. "Tavsiye edilen aşının iki dozunu aldıysanız -biri 12 ila 15 ay arasında, diğeri 4 ila 6 yaş arasında- korunuyorsunuz. Üçüncü doza ihtiyacınız yok," dedi Offit.

Kimler aşı olmalı?

CDC ise aşılama için önerilen bazı yönergeleri yayınladı:

12 aylıktan itibaren bebekler (ilk doz).
4-6 yaş arası çocuklar (ikinci doz).
1957 yılından sonra doğan ve iki doz aşı olmamış yetişkinler.
Kızamığın hala salgın olduğu bölgelere seyahat etmeyi planlayan kişiler.

Offit, bu bağlamda bazı ülkelere seyahat etmeden önce aşı olmanın çok önemli olduğunu vurguladı. "Eğer kızamığın yaygın olduğu bir bölgeye, örneğin Avrupa'nın bazı bölgelerine seyahat ediyorsanız, seyahatinizden en az iki hafta önce aşı olmalısınız" tavsiyesinde bulundu.

Bir kişi aşının her iki dozunu da almazsa ne olur?

Aşının sadece bir dozunu alan kişiler kısmi korumaya sahip olup, virüse maruz kalmaları halinde enfekte olma riski altındadırlar. Offit, "1963-1967 yılları arasında aşı olduysanız ve önerilen ek dozları hiç almadıysanız, muhtemelen tam olarak korunmuyorsunuzdur" dedi.

Aşı durumundan emin olmayanların tıbbi geçmişlerini kontrol etmeleri ve gerekirse hatırlatma dozu almaları önerilir.

[Bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve profesyonel tıbbi tavsiyenin yerine geçmez. Kişiselleştirilmiş rehberlik için lütfen bir uzmana danışın]