Daha yüksek eğitim seviyesi yaşlılıkta bilişsel gerilemeyi azaltır mı? Yeni bir çalışma bu inancı çürütüyor.

Büyük bir uluslararası çalışma, beyin yaşlanmasıyla ilgili en yaygın inanışlardan birine meydan okudu: Daha yüksek eğitim seviyesinin yaşla birlikte bilişsel gerilemeye karşı koruma sağladığı inancı. Pazartesi günü Nature Medicine dergisinde yayınlanan çalışma, daha uzun süreli resmi eğitim almış kişilerin yetişkinliğin başlangıcında daha iyi bilişsel yeteneklere sahip olmalarına rağmen, bilişsel gerileme hızlarının daha az resmi eğitim almış kişilere göre daha yavaş olmadığı sonucuna varıyor.
Çalışma, Guttmann Enstitüsü ve Barselona Üniversitesi'nin (UB) katılımıyla, Avrupa Lifebrain konsorsiyumu kapsamında Oslo Üniversitesi (Norveç) liderliğinde gerçekleştirildi. Her iki kurumun da yaptığı açıklamaya göre, yazarlar çalışmayı "bilişsel yaşlanma üzerine bugüne kadar yapılmış en büyük çalışmalardan biri" olarak değerlendiriyor.

Çalışma, daha yüksek eğitim düzeyinin yaşla birlikte bilişsel gerileme oranını azaltmadığı sonucuna varmıştır. Fotoğraf: iStock
Araştırma , 33 Batı ülkesinden 170.000 kişiden alınan verilerin uzunlamasına analizine dayanıyordu. Toplamda 420.000'den fazla nöropsikolojik muayene ve beyin görüntüleme çalışması gerçekleştirildi. Bu sayede araştırmacılar, eğitim düzeyinin bilişsel işlev ve beyin yapısı üzerindeki etkilerini zaman içinde geniş bir perspektiften inceleyerek farklı popülasyonları karşılaştırabildiler.
Bulguların en önemlilerinden biri, eğitim düzeyi yüksek olan kişilerin hafıza ve diğer bilişsel işlevlere ilişkin testlerde daha iyi performans gösterme eğiliminde olmalarına rağmen, bunun yaşla birlikte daha yavaş bir düşüşe yol açmadığıdır.
UB ekibinden araştırmacı David Bartrés-Faz'ın açıkladığı gibi: "Bu bir kez başladığında, herkesle aynı engellerle karşılaşacaksınız ve bunlar sizi herkesle aynı şekilde etkileyecek."
İspanya'dan Institut Guttmann, Barselona Beyin Sağlığı Girişimi (BBHI) kohortu aracılığıyla 966 katılımcıyla katkıda bulunurken, Barselona Üniversitesi 161 katılımcı daha kaydetti. Bu gönüllüler , hafıza, muhakeme, işlem hızı ve dil olmak üzere dört temel alana odaklanan bilişsel değerlendirmeleri tamamladılar.
Ayrıca 6.472 kişiden oluşan bir alt gruba, kafa içi hacmini ve hafıza açısından kritik olan hipokampüs ve prefrontal korteks gibi beyin bölgelerinin büyüklüğünü ölçmek amacıyla beyin MR'ı çekildi.
Daha iyi hafıza, ancak aynı bozulma eğilimi Sonuçlar, daha yüksek eğitim seviyesine sahip katılımcıların daha iyi hafızaya ve biraz daha büyük kafa içi beyin hacmine sahip olduğunu gösterdi. Ayrıca, hafızaya duyarlı beyin bölgelerindeki hacimler de biraz daha büyüktü. Ancak, bu ilk farklılıklar bilişsel yaşlanma hızını veya beyin bozulmasının ilerlemesini etkilemedi. Başka bir deyişle, tüm gruplar zaman içinde çok benzer şekilde gelişen bilişsel gerileme ve beyinde yapısal değişiklikler yaşadı.

Daha yüksek eğitim düzeyi daha iyi hafızayla ilişkilendirilir, ancak yaşla birlikte hafıza kaybını yavaşlatmaz. Fotoğraf: iStock
Çalışma, eğitimin beyin sağlığı için önemli bir faktör olmaya devam etmesine rağmen, yaşlanmayla ilişkili bozulmalara karşı bir kalkan görevi görmediğini göstermektedir. Bu nedenle yazarlar, birden fazla koruyucu faktörü içeren daha geniş bir bakış açısı benimsemenin önemini vurgulamaktadır.
Araştırmacıların özetlediği öneriler arasında fiziksel aktiviteyi teşvik etmek, sürekli bilişsel uyarım sağlamak, aktif sosyal ilişkileri sürdürmek ve vasküler risk faktörlerini önlemek yer alıyor. Çalışma ekibi, "Eğitimi teşvik etmek önemli olsa da, sağlıklı yaşlanma için yeterli değil" sonucuna varıyor.
EL TIEMPO'da daha fazla haber *Bu içerik Europa Press'ten alınan bilgilere dayanarak yapay zeka yardımıyla yeniden yazıldı ve gazeteci ve bir editör tarafından incelendi.
eltiempo