İşçi Partisi, Avrupa ülkesinin göçmen sınır dışı planından ilham alıyor - ancak bunun bir bedeli var

İşçi Partisi, küçük tekne geçişlerinin sayısını azaltmak amacıyla Danimarka'nın yasadışı göç konusundaki yaklaşımını taklit etmeyi düşünüyor. Kuzey Avrupa ülkesi, mülteci girişini kısıtlama konusunda kıtanın en katı ülkelerinden biri olarak kabul ediliyor ve İçişleri Bakanı Shabana Mahmood'un başarısından ipuçları toplamak üzere yetkililer gönderdiği anlaşılıyor. Danimarka'nın çoğu mülteciyi ülkede geçici süreyle kalmaya zorlayan kuralları ve aile birleşimiyle ilgili sıkı mevzuat, Birleşik Krallık Hükümeti'nin , bu ayın sonlarında açıklanması beklenen ülkenin göç sistemindeki beklenen değişiklik öncesinde not ettiği politikalar arasında yer alıyor.

Ancak öneriler, İşçi Partisi'nin bazı kesimlerini böldü; bazıları, Danimarka'nın 24.000 sterline kadar varan düşük meblağlı iade anlaşmaları tekliflerini tekrarlamadan kitlesel sığınmacı geri dönüşlerinin nasıl mümkün olacağından emin değil. Bu durum, hükümetin göçmen krizini ele alış biçimine yönelik eleştirilerin, küçük tekne geçişleriyle birlikte arttığı ve Birleşik Krallık-Fransa iade anlaşması kapsamında sınır dışı edilen bir göçmenin haftalar sonra geri dönmesiyle daha da kötüleştiği zorlu birkaç ayın ardından geldi.

İçişleri Bakanlığı verilerine göre, cuma günü 600'den fazla göçmen Manş Denizi'ni geçerek İngiltere'ye ulaştı ve bu yıl toplam sayı 38.000'i aştı.

PA'nın haberine göre, diğer milletvekilleri ise Danimarka modelinin izlenmesinin ilerici seçmenleri daha da yabancılaştıracağından ve partiyi çok fazla sağa iteceğinden endişe ediyor.

Nottingham Doğu Milletvekili Nadia Whittome, Danimarka'nın artan göçmen sayısıyla başa çıkma yöntemini "aşırı sağ" olarak nitelendirdi.

"Bence bunlar aşırı sağın politikaları," dedi. "Kimse İşçi Partisi hükümetinin onlarla flört etmesini istemez sanırım."

Mahmood'un, Danimarka toplumunu "Yüzüklerin Efendisi'ndeki hobbitlere" benzeten ve olumlu katkıda bulunmayanların hoş karşılanmadığını söyleyen Danimarka Göçmenlik Bakanı Rasmus Stoklund ile görüşmek istediği bildirildi.

"Biz küçük bir ülkeyiz," dedi. "Birbirimizle barış içinde ve sessizce yaşıyoruz. Sanırım bizi Yüzüklerin Efendisi'ndeki hobbitlere benzetebilirsiniz."

"Buraya gelen insanların katılımını ve olumlu katkı sağlamasını bekliyoruz, aksi takdirde hoş karşılanmıyorlar."