'Odadaki tek siyahi benim': ABD'de bir oyun yapım şirketi kurdu

Aynı anda iki şeye doğum yapıyordum: bir çocuk ve bir şirket. Raissa Leme

Ona göre şirketin hedefi her zaman sadece oyun geliştirmekten daha büyüktü: Oynayanlarda soru işaretleri ve dönüşümler uyandıran deneyimler yaratmaktı.

Anne'nin ilk projesi Le Zoo, bu vizyonun vücut bulmuş hali. Sosyal, politik ve varoluşsal düşüncelerden ilham alan oyun, başlangıçta yaşam tarzımızı sorgulayacak bir uzaylı karakter yaratma fikrinden doğdu. Zamanla bu konsept, "gerçeküstü bir eğlence parkı" olarak tasarlanan sürükleyici bir oyuna dönüştü.

Le Zoo evreninde, oyuncu bir portaldan geçer ve insan formunu terk edip bilinç ve deneyime odaklanan bir yaratık olan Zutt'un formuna bürünür. Yolculuk, her biri gerçekliğin farklı yönlerini yansıtan deneyimlere sahip cennet, dünya ve cehennem olmak üzere üç alemde gerçekleşir. Hikaye, oyuncunun seçimleriyle şekillenir: Oyunda yapılan eylemler, oyuncunun kim olduğunu, hangi değerlere sahip olduğunu ve hangi sonuçlarla yüzleşmeye hazır olduğunu ortaya koyar.

Karakterlerin inşası arketiplerden, atalardan ve kültürel çeşitlilikten ilham alıyor ve her zaman mizah dozlarıyla harmanlanıyor, çünkü Raissa'nın da açıkladığı gibi, kendini keşfetmek acı verici olmak zorunda değil. "Oyuncunun kendine şu soruyu sormasını istiyoruz: Bu hayat oyununda ben kimim?" diye özetliyor.

Bu nedenle, Anne yalnızca eğlendirmeyi değil, aynı zamanda kimlik, seçimler ve her bireyin kendi tarzında etrafındaki dünyayı nasıl yeniden icat edebileceği üzerine düşünmeye davet etmeyi amaçlıyor.