Gazete incelemesi | Gazeteciler savunma modunda

Geçtiğimiz günlerde Instagram'da bir gazetecinin hikayesini gördüm. Şöyle bir şey yazıyordu: "Irkçı şiddet korkusuyla ülkeyi terk etmeyi planlayan ve benimle konuşmaya istekli birini arıyorum." Her türlü veri, göçmen kökenli insanların Almanya'da tehlikeli bir şekilde yaşadığını ortaya koyuyor. Anketlerde AfD, CDU/CSU ile hemen hemen aynı seviyede görünüyor. Almanya'da 2024 yılında aşırı sağcı şiddette zirve yaşandı. Bazı yeni genç sağcı aşırılıkçı gruplar, büyük çapta şiddetle bölgeleri terörize ediyor.

Yaygın ırkçılık nedeniyle ülkeyi terk etmek isteyen insanlarla ilgili metinler popüler. Sadece burjuva haftalık gazetesi "Zeit" geçen yıl bu konuda yarım düzineden fazla makale yazdı, hemen ardından sol-liberal "Taz" geldi. Bunları okuyunca Almanya'nın yakında göçmen kökenli insanlardan mahrum kalacağı anlaşılıyor.

Bu noktada, kulağa ne kadar alaycı gelse de, bir gazetecilik akımından bahsetmek gerekiyor. Ülkeyi terk etmek isteyen çaresiz insanları arayan çaresiz gazeteciler. Bir kartopu etkisi. Almanya'yı terk etmek isteyenlerin haberlerini duyduktan sonra henüz umutsuzluğa kapılmayanlar bile olacak.

Bu tür metinlerin temel bir gerekçesi var. Bir grup insanın dolu bavulların üzerinde oturmasından, bir ülke hakkında bize çok şey anlatabilirsiniz. Ancak bu metinlerin dürüstlüğü konusunda ufak şüphelerim var. Şüphelerim kahramanlar için geçerli değil.

Bu tür metinlerin bu kadar çok olmasının sorunu odaklanma sorunudur. "Savaş ya da Kaç?" sorusuna gelince; mod açıkça seçilmiştir: Kaçış. Bu mod savunma modudur.

Bu metinlerin bolluğu konusunda şüphe duymak için Almanya'nın 1933'ün hemen öncesinde olduğuna inanmak gerekmiyor. Bu metinlere yönelik eleştiriler öncelikle stratejik olup gazetecilere yöneliktir. Analiz şu: Kazanılacak savaş yok, zaten kaybedeceksin, bu yüzden savunmada olan insanları mı bildiriyorum?

Yazarlar için 1933'ten hemen önceyse, neden sadece göçmenlere odaklanılıyor? Ülkeyi ilk terk edenler solcular ve muhalifler olmadı mı? Solcuların yurtdışına kaçışına dair metinler nerede? Peki, kaçmayı kim göze alabilir? Bilgiye, paraya, sosyal bağlantılara, "doğru" pasaporta kim sahip?

Peki hangi ülkeye kaçmalıyız? Fransa? Orada işsizlik ve polis şiddeti daha yüksek; aynı zamanda aşırı sağcı partilerine de destek veriyorlar. Avusturya? Polonya? AMERİKA? Burada milliyetçiliğe verilen destek Almanya'dakinden de yüksek.

Kalmayı ve savaşmayı anlatan sözler yazmaya ne dersiniz? Dövüş modu! Göçmenlerin öz örgütlenmesine ilişkin metinler nerede? Anti-faşist halk cephesi arayışı nerede, öfkeli aktivistler nerede? Gazeteciler, "Son savaşı biz kazanacağız" düsturuna sahip insanları ne zaman ararlar? Bir okuyucuları olurdu.