Enerji depolamada stratejik merkez İtalya: yatırım patlaması

"2030 yılına kadar İtalya'da depolama teknolojilerine yaklaşık 20 milyar avro yatırım yapılması bekleniyor ve bu dönüşümde öncü bir rol oynamak istiyoruz," diyor 50 ülkede faaliyet gösteren çok uluslu bir şirket olan Fluence'ın CEO'su Julian Nebreda. Siemens ve AES arasındaki bir ortak girişimden doğan Fluence, müşterileri aracılığıyla yalnızca 30 Eylül'de ihale edilen kapasitenin önemli bir payını ele geçirmekle kalmayıp, 2030 yılına kadar toplam MACSE (depolama vadeli işlem piyasası) talebinin yaklaşık %20-30'una ulaşmayı hedefliyor. 2025 yılının ikinci çeyreğini 602,5 milyon dolar (+%24,7) gelirle kapatan ve 2,6 ila 2,8 milyar dolar arasındaki tam yıllık gelir tahminini teyit eden şirket, bu yıl sonuna kadar Güney Avrupa bölgesini kapsayacak şekilde İtalya'da bir ofis açmayı planlıyor.

Nebreda, " Depolama pazarı henüz yeni yeni gelişmeye başladığından beri, 2012'den beri İtalya'da faaliyet gösteriyoruz. Pazarın, düzenlemelerin ve yerel uzmanlığın büyüdüğünü gördük," diye vurguluyor. "Bugün, Piedmont ve Veneto'da toplam kapasitesi 40 MW olan iki büyük operasyonel tesis de dahil olmak üzere ülkede birçok projeyi tamamladık. Bunlar Hızlı Rezerv hizmetleri için tasarlandı ve şebeke frekansı değişikliklerine 150 milisaniyeden daha kısa sürede tepki verebiliyorlar: %98'i aşan kullanılabilirlik performansıyla Avrupa'nın en hızlı kaynakları arasında yer alıyorlar."

Günümüzde inovasyonun gerçek sınırı, giderek daha akıllı, kompakt ve güvenli depolama sistemleriyle ilgilidir. Bu bağlamda Fluence, arazi kullanımını azaltan modüler ve dikey olarak geliştirilmiş bir mimariye sahip, geleneksel sistemlere göre %30 daha yüksek enerji yoğunluğu sunan bir çözüm olan Smartstack'i geliştirdi. Nebreda, "Smartstack, on saate kadar çalışacak şekilde tasarlandı, modülerliği ve son derece yüksek güvenilirliği garanti ediyor ve pil modülleri ile kontrol sistemlerinin ayrılması sayesinde lojistik ve kurulumu basitleştiriyor. Dahası, gelişmiş sensörler ve yapay zeka tabanlı sistem yönetimi, varlığın güvenliğini ve operasyonel ömrünü artırıyor," diye açıklıyor.

Teknoloji geliştikçe, düzenlemelerin de uyum sağlaması gerekiyor. Yükseklik ve yoğunlukla ilgili mevcut izin kısıtlamaları, daha verimli pil depolama teknolojilerinin yaygınlaştırılması önünde bir engel teşkil etse de, "yeni depolama sistemlerinin arazi kullanımında %30'luk bir azalma ve özellikle yoğun nüfuslu merkezlerde hayati önem taşıyan daha düşük gürültü etkileri sağladığı" göz önüne alındığında, bakanlık ve düzenleyicilerle bir diyalog süreci devam ediyor.

Son yıllarda siber güvenlik ve dijital dayanıklılığa artan bir ilgi var: Nebreda, "Verilerin, ağların ve yazılımların korunması mutlak bir önceliktir, çünkü bir ülkenin işleyişi için giderek daha kritik hale gelen bir altyapıdan bahsediyoruz," diye vurguluyor. Şirketin bu kararlılığı, hem tescilli çözümlere hem de dijitalleştirilmiş enerji altyapısı için halihazırda en katı AB gerekliliklerine uyumluluğa dönüşüyor.